ÜLKÜ BAŞSOY`UN BİLDİRİMİ

Werbung
Değerli arkadaşlarım,
Yeryüzünün ve tarihin en anlamlı ve önemli Türk yengilerinden biri
sayılan Çanakkale Savaşımız'ın 100. yılında , Ermenlerin bu yılkiyüzüncü yıl- anmalarında bilimsel örtüler altında yürütmekte oldukları
güçlü propaganda araçlarını(bilindiği gibi bu etkinlikleri kendileri
"Ermeni Tsunamisi" diye adlandırıyorlar) Almanya'ya da -belki özellileyönlendirmiş oldukları görülmektedir.
Aşağıda, haberdar olduğum -beki sizlerin de bilginizde bulunan- 6
etkinlik ( 1 Sergi, 2 Konferans ; 2 panel -konferans, 1 seminer-panel)
hakkında bilgiler göreceksiniz. Kolayca anlaşılacağı gibi, söz konusu
toplantıların ortak noktası-anaçizgisi, öncekilerde olduğu, bundan
sonrakilerde de hep olacağı gibi; kabaca, Ermeni soykırımının bir sav
değil "gerçek" olduğunu dünya kamu oyuna kabul ettirme amaclarına
erişmek için bilimsel yöntemlerin, görsel-arşivsel araçların da kötüye
kullanılmasıdır.
Ermeniler'in " soykırımı"nı tüm dünyaya tanıtma istemlerinin " son"
hedefi bellidir: Türk devletini yıkmak, ortadan kaldırmak. Bunu pek
saklamıyorlar da. Bu korkunç planın arkasında, kuşkusuz, önce
Yunanistan, Kıbrıs Rum Toplumu ve bunları dolaylı-dolaysız
destekleyen AB ülkeleri, kimi uluslararası kuruluşlar, ülkemizde ve dış
ülkelerde türettikleri yandaş örgüt, bilim adamı, sanatçı, politikacılar,
çeşitli düzeylerdeki bürokratlar, değişik yapılı terör örgütleri vardır.
Bu toplantıların panel, sempozyum gibi olanlarında ortak yön,
düzenleyiciler ve konuşmacılar arasında mutlaka Türk vatandaşı ya da
Türkiye kökenli kişilerin de bulundurulmasıdır. Bununla dinleyiciye
verilmek istenen "ileti" ; "işte, görüyorsunuz, böyle Türkler de var
onlar da 'jenosit'diyor', yalnız biz değil, birçok Türk, bilim adamı da
Türkler'in Ermeniler'e soykırımı yaptığını savunuyorlar".
Bir başka belirgin bir ortak yön de Türkiye'yi doğrudan ve dolaylı "
soykırımı" karaçalmasıyla suçlayan "bilimsel" dedikleri bu toplantılara
karşı tezi savunan Türk ya da yabancı bir bilim adamanın
çağrılmamasıdır. Kendilerini tek sesli müziğe kaptırmış, gidiyorlar.
Kendilerine bilim adamı, toplantılarına " bilimsel" derken içleri nasıl
dingin olabiliyor bu insanların, bilinemez.
Bunların içinde en çok Türk ya da Türkiyeli, Hamburg sergisi ve
Panel'in düzenlenmesinde görülüyor.
Programlarına bakılırsa, "Osmanen in Hamburg" Sergisi'nde başrolü
oynayan kuruluşların başında, yöneticiliğini, bir süre Türkiye'de
bulunmuş, Türkçe de bilebilen Dr Camilla Dawletschin-Linder adlıkişinin yaptığı " TürkiyeAvrupa Merkezi (TürkeiEuropaZentrum- TEZ)
ile, sergi kapsamındaki Panel'in düzenlenmesindeki "konzept"i
oluşturan Prof. Dr. Yavuz Köse ve aralarında Sina Gögen ile Evgi
Güler adlı öğrencilerinin de yer aldığı gençler olmuş! (Avrupa'da "
Doğu Bilimciliği - bu arada Türkoloji kürsülerinin kuruluşlarındaki
batılı düşünce ve amaçları anlamak için -okumamış olanlara- Edward
Said'in " Orientalism" adlı kitabını( sanırım Türkçe'ye de çevrilmiş)
salık verebilir miyim? Anlaşılan şimdi bu Enstitü'nün((Asien-Afrika
Instituts/Türkologie) önemli görevi, kimbilir kaç yıldır, Hollanda'daki
Leiden Üniversitesi'ndeki Uğur Ümit Güngör'ü de kendi çizgisinde
eğitmiş, yoğurmuş Eric-Jan Zürcher'in yaptığı gibi, Türk tarihine "kirli
bir tarih" betimlemesiyle yaklaşan, karşı çıkan, çıkacak öğrenciler
üretmek olmuş.
Aşağıdaki etkinlik programlarını okudukça göreceğiniz gibi Türkiye'li
adlar arasında başta özellikle Ermeni savları konusunda arşivlerimizi
ve tarihimizi kirleten Fikret Adanır, Taner Akçam (babası -ışıklar
içinde yatsın- Köy Enstitülü öğretmen, sanatçı-vatansever Dursun
Akçam ile Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği üyesi ve İMECE Dergisi
yazarı Alper Akçam'ı saygıyla anıyorum), Ozan Aslan (İzmir Ekonomi
Üniversitesi) var.
Berlin'de Haziran 2015 ayında yapılacak geniş bir büyük ve uzmanlık
konusu toplantının sekretaryasını- aynı zamanda temas noktası- Dilek
Güven yürütüyor.
Yukarıdaki amaçlarına ulaşmak için kullanmakta oldukları çeşitli
nitelikli -binlerce- etkinlik arasında aşağıdaki toplantıların 5'i, 11
Kasım 2014 ile 3 Mart 2015 tarihleri arasında; Hamburg, Berlin,
Potsdam, Wuppertal'da gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Biri ise
Haziran 2015 ayının ilk haftasında Berlin'de yer alacaktır.
Bu kimi oldukça geniş kapsamlı ve birkaç gün süren bilimsel
görünümdeki etkinliklerden Hamburg'da yer alan 2'si- Osmanlılar
Hamburg"da adı altında Ermeni soykırımı propagandasının yapıldığı "
Sergi" ile, sergi kapsamında yüzde yüz aynı amaçla düzenlenmiş
olduğu katılımcılarının konuşmalarıyla kanıtlanmış bulunan " Büyük
Savaş"- Birinci Dünya Savaşı'nda Hamburg ve Osmanlı
İmparatorluğu" konulu Panel toplantısı, Hamburg'da Türk tezlerini
benimsemiş aydınlar ile bir bölüm üniversite öğrencisince izlenmişse
de Türk görüşlerinin de anlatılması, ne yazık ki, Panel yöneticileri
tarafından konuşmak isteyenlere bu olanak pek az tanındığı için,
etkinlik yerindeki sesli protestolarla sınırlı kalmıştır.
Sergiyi gezmiş olanların kimisi "Osmanlılar Hamburg'da" gösterimine
olan tepkilerini, ziyaret defterine düşülen notlarla dile getirmiş ve bu
arada serginin asıl amacının "Osmanlı-Hamburg ilişkilerinin ortaya
konulması değil, hiç ilgisi olmadığı halde, büyük ölçütlerdeki kimi
posterlerin duvara, hem de en göz alacak biçimde yerleştirilmiş
olmasıyla, Ermeni soykırımı tezlerinin propagandasının yapılması
olduğu"nu yazmıştır.
Yukarda değinilen Panel için hazırlanan bir not'da şöyle denilmiştir:
"Hamburg Üniversitesi'nde, yukarda değinilen Sergi kapsamında 15
Ocak 2015 günü, Üniversite'nin Asya-Afrika Enstitüsü Türkoloji
Bölümü(Asien-Afrika Instituts/Türkologie) tarafından, Politik Eğitim
için Eyalet Merkezi ve Devlet ve Üniversite Kütüphanesi'nin
işbirliğiyle( Landeszentrale für politische bildung und der Staats-und
Universitatsbibliothek), “Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı
İmparatorluğu” konulu bir Açıkoturum düzenledi. Bu etkinlikten önce,
aynı Üniversite'de, yukarda da belirtildiği gibi aslında Ermeni soykırımı
tezlerini desteklemek için oluşturulmuş, bir ay süreyle açık kalan
“Osmanlılar Hamburg'da” konulu bir tarihsel belge sergisi (sergide,
belge niteliğini taşımayan, büyük kartonlara yazılmış sözde “Ermeni
Soykırımı” tanıtım yazıları ile Enver, Talat ve Cemal Paşaların
fotoğrafları ilk yeri tutuyordu) açılmış ve Açıkoturum'un bu Sergi
kapsamında gerçekleştirileceği duyurulmuştu. Toplantıya Bern ve
Zürich Üniversitelerinden 2 profesör, Utrecht Ünüversitesi'nden
Prof.Dr. Uğur Ümit Üngör ( Üngör'ün, Hollanda'da ünlü Türkiye karşıtı
Prof. Eric-Jan Zürcher tarafından “Ermeni soykırımı” savlarının
gönüllüsü olarak “özel imal ettiklerinden” biri olduğu biliniyor.
Anlaşılan adıgeçen, Zürcher korumasındaki 'Ermeni Soykırımı'
karaçalmaları konusundaki başarıları nedeniyle tez elden profesörlüğe
yükseltilmiş, ya da havalı olsun diye Açıkoturum düzenleyicileri
tarafından programda 'profesör' diye tanıtılmış), Taner Akçam gibi,
tüm varlığını ve yaşam araç ve nedenini Ermeni tezlerine adamış,
Boğaziçi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Fikret Adanır'ın katılacakları,
kolaylaştırıcının da İstanbul'daki Doğu Enstitüsü'nün( Orient Institut)
Müdürlüğünü yaptığı anlaşılan, bir başka Prof Dr. ünvanlı Raoul
Motika olacağı bildirilmişti. Ancak Üngör gelememiş, yerine, adı sanı
pek bilinmeyen ama tarihçi olarak tanıtılan kalabalık ağızlı bir başka
Prof. Dr. Oliver Janz , çabuğundan bulunmuştu.
Hamburg'da okuyan, daha önce sergiyi de önceden gezmiş oldukları
anlaşılan bilgili ve bilinçli vatandaşlarımız ile TGB'li olduğunu
sandığım kimi ünversiteli Türk gençleri de Açıkoturum'a gelmişti. Sözü
uzatmayayım, oturum başladı ve bu prof'ların tümü, tam 2 saat
boyunca Türkiye'ye, Osmanlı'ya, Türkler'e kan kustular; hakaret ettiler.
Bilinen Ermeni savlarını, kendilerince savunarak değerlendirmeler
yaptılar. Dinleyicilerin tümü Açıkotorum profesörlerinin sözlerini
gergin bir sessizlik içinde dinledi. Konuşmacılar içinde en haksız,
hatta sapık değerlendirmeleri Sabancı Üniversitesi Öğretim üyesi
Fikret Adanır yaptı. Bunlardan ikisini söyleyeyim:
1)Osmanlı'nın( Türkler'in )Ermeniler'e 1915'de yaptığı tam anlamıyla
“soykırımı”dır. Çünkü bunu “ o niyetle- kasıtla-yapmışlardır. Bunlar
belgelidir.
2)Türkler “ soykırımı” yapmasalardı “ulus” olamazlardı.
Geçelim!
Kendilerini Ermeni karaçalmalarına kaptırmış Beş profesör
toplantıdaki son sözlerini söyledikten sonra sıra sorulara geldi. Hemen
iki Türk genci söz alıp, Türk tezlerini ortaya koyan kısa ve yerinde
sorular sordular. Bunlar konuşmacılar tarafından, "önemli değil” gibi
nitelemelerle geçiştirildi. Üçüncü bir Türk dinleyici, “ burada 2 saattır
Türkler'e hakaret edilmektedir” deyip “1918 yılında Alman-Ermeni
Derneği'nin, zamanın Alman Başbakanı Hertling'e yazdığı bir
mektupta, 'Türkler'in Ermenilerden daha çok kayıp verdiğini'
doğrulamasına karşın, bir soykırımdan nasıl söz edilebildiği"
sorusunu yazılı bir kağıttan okuyarak sorarken kendisine sözünü
tamamlama olanağı verilmedi, sonunda mikrofonu elinden adeta
alındı.
Bu yöntem, bu gibi toplantılarda Türk tezlerine söz hakkı vermeme
oyunlarının tipik uygulamalarından biriydi. Toplantıyı düzenleyenlerle
açık oturumcu-oyuncu- prof'lar, yalnız kendilerini ve ileri sürdükleri
Ermeni tezlerini dinlemeye ve takdire gelen yakınlarını, yandaşlarını
duymak, onlardan alkış almak istiyor, karşı düşüncede olanlara söz
hakkı tanımayı uslarından geçirmiyorlardı. Sonuçta 5 profesörü 2 saat
konuşturduktan sonra, düşüncelerine karşı çıkanlara yarım saatlık bir
yanıt olanağı tanımadan toplantıyı kapattılar. Oysa Türk tezlerine
ilişkin görüşlerini dile getirmek isteyen daha onlarca dinleyici olduğu,
söz almak için parmak kaldıranların çokluğundan belliydi.
Davranışlarıyla, söz konusu profesörler, “Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi”nde de öngörülen “söylem özgürlüğü hakkı”na ters
düşüyor, onu bozuyorlardı ama, kendilerini kaptırdıkları Ermeni
soykırımı saplantısı yüzünden, bunun ayırdında olmamayı
yeğliyorlardı.
Bu söz çalması, haksızlık üzerine, ne oldu? Karşı görüşteki
dinleyiciler, Türk gençleri, hep birlikte, açık oturum düzenleyicileri ve
panel konuşmacılarına karşı; “lüge, lüge, alles lüge- yalan yalan,
tümüyle yalan- konuşuyorsunuz-” diye bağırmaya başladılar. Bu arada
en ön sırada oturan bir hanım dinleyici, üzerinde Talat Paşa Komitesi
ve Doğu Perinçek'in “ Ermeni soykırımı uluslararası bir yalandır”
deyişi yazılı küçük pankarta düzenleyiciler ve konuşmacıların dikkatini
çekiyordu.
Sonunda, konuşmacıların öne sürdüğü “ Ermeni Soykırımı” tezlerini
paylaşmayan, kendilerine söz hakkı tanınmadığı için onları protesto
eden dinleyiciler ve Türk gençleri podyuma çıkıp konuyu bu kez
düzenleyici ve panelistlerle yüzyüze tartışmaya başladılar: AİHM 2.
Dairesi'nin Perinçek Hükmü'ne dayanarak, parlamentoların;
akademisyenlerin, siyasetçilerin “soykırımı”nın saptanmasında yeti ve
yetki sahibi olmadıklarını, Açıkoturumda dinledikleri tarihçilerin ortaya
koydukları önyargılı savların da kabul edilemez olduğunu anlattılar.
Üngör'ün yerine oturtulan ve konuşmalarından tarihçi olup olmadığı
pek çıkarılamayan Prof. Janz, kendisine AİHM'nin “soykırımı”nın
kesinlikle hukuksal bir kavram” olduğu saptamasını anımsatan bir
dinleyiciye, “tarihçiler hukukçudur” saçmalamasını yapıp işin içinden
sıyrıldı! Böyle bir profesöre nasıl bir yanıt verilebilirdi?
Dinleyicilerden biri, Açıkoturum'un sahte kahramanı; oturduğu yerde
sol kolunu göğsüne ve arasıra yamuklaştırdığı başına götürerek “
Sokrates” pozu vermeğe çalışan Prof. Adanır'ın kendisine uzattığı eli
sıkmayı reddetti ve “ soykırımı”nı tarihçilerin, kendisi gibi birinin de
yazabileceğini ama onu” saptayamayacağını”, Mahkeme'nin Perinçek
davasındaki yargısına gönderme yaparak belirtti. Bir başka Türk
vatandaşı da Adanır'a bu Ermeni tezlerini savunmakla “artık nobel”
ödülünü bile alabileceğini söyledi. Bu arada iki Türk gencinin “ 28
Ocak'da AİHM Büyük Dairesi'nin alacağı son kararın da bir önceki
Mahkeme kararına benzer olması durumunda ne yapacaklarını
sorması üzerine Prof. Adanır, AİHM'ne küfrederek,
“ ne b.. yerlerse yesinler” yanıtıyla ne tür ve düzeyde bir akademisyen
olduğunu, kendi söylemiyle belirledi."
Toplantılar, Sergi-Konferanslar-Paneller, sempozyumlar:
1)Ausstellung ab 5. und Vortragsreihe ab 11. November
2014 Osmanen in Hamburg
Vortragsreihe „Hamburg und das Osmanische Reich im I. Weltkrieg“
im Rahmen der Ausstellung „Osmanen in Hamburg - Eine
Beziehungsgeschichte zur Zeit des Ersten Weltkrieges“

vergrößern
(Bild: Landeszentrale für politische Bildung)
Ausstellung Osmanen in Hamburg ab 6. November 2014
Nach vereinzelten Kontakten seit dem 16. Jahrhundert intensivierte
sich der Austausch Hamburgs mit dem Osmanischen Reich im
19.Jahrhundert, in dem erstmals offizielle Beziehungen aufgenommen
wurden. 1839 schlossen die Hansestädte einen „Freundschafts-,
Handels- und Schiffahrts-Vertrag“ mit dem Osmanischen Reich. 1844
eröffneten die Osmanen ihr erstes Generalkonsulat in Hamburg.
Bereits ein Jahr später wurde die diplomatische Vertretung der
Hansestädte in Istanbul eröffnet, mit Andreas David Mordtmann
(1811–1879) als erstem Generalkonsul. Die Handels- und
Wirtschaftsbeziehungen nahmen im letzten Drittel des 19.
Jahrhunderts rapide zu, Dampfschifffahrtsgesellschaften, wie die
Deutsche-Levante-Linie oder HAPAG, erleichterten nicht nur den
Warentransport, sondern ermöglichten auch Personentransporte.
Insgesamt gewannen die Beziehungen des Deutschen Reiches mit
dem Osmanischen Reich am Vorabend des I.Weltkrieges eine neue
Qualität und wandelten sich schließlich zur tragisch-berühmten
„Waffenbrüderschaft“.
Die Ausstellung widmet sich dieser Beziehungsgeschichte aus
Hamburger Sicht und nimmt vor allem die Zeit zwischen 1914 und
1918 in den Blick. Archivmaterialien, die hier erstmals gezeigt werden,
veranschaulichen nicht nur die wirtschaftlichen, diplomatischen und
kulturellen Kontakte, sie vermitteln vor allem einen Eindruck von der
Präsenz und vom Leben der ethnisch wie religiösheterogenen Gruppe
der Osmanen in Hamburg.
Zur Ausstellung veranstaltet das TürkeiEuropaZentrum (TEZ) in
Kooperation mit der Landeszentrale für politische Bildung Hamburg
die Vortragsreihe
„Hamburg und das Osmanische Reich im I.Weltkrieg“.
Wir danken dem Staatsarchiv Hamburg, der Staats- und
Universitätsbibliothek sowie dem Museum der Arbeit und dem
Museum für Kunst und Gewerbe für die Kooperation und die
Leihgaben.
Zur Eröffnung der Ausstellung am Mittwoch, 5. November 2014, um 18
Uhr im Vortragsraum der Bibliothek laden wir Sie und Ihre Freunde
herzlich ein.
Programm
Begrüßung: Prof. Dr. Gabriele Beger, Direktorin der Bibliothek
Vortrag: Dr. Camilla Dawletschin-Linder
„Ade, Cospoli, ich will aber nicht denken,dass es ein Abschied für
immer ist.”
Eine Hamburger Familie im Osmanischen Reich zur Zeit des Ersten
Weltkriegs.
Einführung in die Ausstellung: Prof. Dr. Yavuz Köse, Universität
Hamburg, Asien-Afrika-Institut /Turkologie
Im Anschluss laden die „Freunde der Staatsbibliothek“ zu einem Glas
Wein.
Staats- und Universitätsbibliothek Hamburg Carl von Ossietzky
Von-Melle-Park 3, 20146 Hamburg
Öffnungszeiten: Mo-Fr von 9-24 Uhr, Sa-So von 10-24 Uhr
2)
17.12.2014
Dr. Corry Guttstadt (Berlin/Jerusalem) Elke
Hartmann, M.A. (berlin)
Lesung: „Die auf den Weg ohne Heimkehr getrieben
wurden. Lebenswege und Todeswege von
Armeniern in literarischen Quellen“
3)
07.01.2015
Prof. Dr. Sabine Mangold-Will (Wuppertal)
4)
Deutschland und die Türkei 1918 - 193315. Januar 2015
Der große Krieg
Hamburg und das Osmanische Reich im Ersten
Weltkrieg
Podiumsdiskussion
Podiumsdiskussion beleuchtet und bespricht Phänomene von
Vertreibung, Massen
und Völkermord in einem inte
r-disziplinären Kontext
Für Donnerstag, 15. Januar 2015, 18.00 Uhr, laden das
TürkeiEuropaZentrum, die Staats
und Universitätsbibliothek sowie die Landeszentrale für politische
Bildung Hamburg zu einer Podiumsdiskussion in den Lichthof der
Staats und Universitätsbibliothek, Von Melle
Park 3, ein.Moderiert von
Prof. Dr. Raoul Motika (Istanbul), diskutieren Prof. Dr. Fikret Adanır
(Istanbul), Prof. Dr. Christian
Gerlach (Bern), Prof. Dr. Oliver Janz (Berlin), Prof. Dr. Hans Lukas
Kieser (Zürich) und Ass. Prof. Dr. Uğur Ümit Ungör (Utrecht) zum
Thema.
Ins Thema einführende Begrüßungsworte werden Prof. Dr. Gabriele
Beger, Direktorin der Staats
und Universitäts-bibliothek, Dr. Sabine Bamberger Stemmann, Leiterin
der Landeszentrale für politische Bildung und Prof. Dr. Yavuz Köse,
Universität Hamburg, Turkologie/TürkeiEuropaZentrum, sprechen.
Das Osmanische Reich war bereits vor Eintritt in den Ersten Weltkrieg
durch die Folgen dreier aufeinanderfolgender Kriege zwischen 1911
und 1913 (Tripolitanienkrieg, Erster und Zweiter Balkankrieg) finanziell
wie militärisch in einem desolaten Zustand. Die durch die massiven
Gebie
tsverluste und Vertreibungen bedingten Flüchtlingsströme aus dem
Balkan, überwiegend nach Anatolien, verstärkten die seit Jahren
zunehmenden Spannungen zwischen den nun auch in etlichen
vormals christlich dominierten Regionen die Mehrheit stellenden
Muslimen und Nichtmuslmen. Während der Balkankriege fanden auch
die ersten systematischen Homogenisierungsmaßnahmen statt, in
deren Zuge großflächige Vertreibungen etwa der griechischen
Bevölkerung erfolgten.
Die Angst vor der endgültigen Zerschlagung der l
etzten Gebiete des Reiches und die Hoffnung dies mit der
militärischen Stärke der Deutschen verhindern zu können, ließ die
jungtürkische Führung auf Seiten des Deutschen Reiches in den
Ersten Weltkrieg eintreten. Außerdem hofften sie auf eine mögliche
Rück
gewinnung verloren gegangener Reichsteile. Zwischen 1915 und 1916
erfolgte die massenhafte Deportation und Ermordung
hunderttausenderArmenier und anderer christlicher Gruppen (wie z.B.
Assyrer und Aramäer).
In der Podiumsdiskussion sollen einerseits Phän
omene von Vertreibung, Massenmord und Völkermord in einem
interdisziplinären Kontext beleuchtet und besprochen werden. Dabei
sollen die Besonderheiten, Parallelen und Gegensätzlichkeiten in der
Deutung, Interpretation und Erinnerung/Gedenken von
Kriegserfahrungen und genozidalen
Ereignissen diskutiert werden. Andererseits soll auch eine breitere
Perspektive auf den Ersten Weltkrieg und zu besprechenden
Phänomenen, gewissermaßen eine „außerosmanische“ Perspektive,
eingenommen werden.Der Eintritt zur Veranstaltung ist frei.
15.01.2015
Podiumsdiskussion: Der Große Krieg: das Osmanische Reich im I.
Weltkrieg
Teilnehmer:






Prof. Dr. Fikret Adanır (Istanbul)
Prof. Dr. Christian Gerlach (Bern)
Prof. Dr. Oliver Janz (Berlin)
Prof. Dr. Hans-Lukas Kieser (Zürich)
Prof. Dr. Raoul Motika (Istanbul)
Dr. Uğur Ümit Üngör (Utrecht)
18.00 Uhr. Im Lichthof der Staatsbibliothek Hamburg
5)
(Asien-Afrika Instituts/Türkologie) Zeuge eines
Jahrhundertverbrechens
Das Deutsche Reich und der Völkermord an den Armeniern
Internationale wissenschaftliche Tagung in Kooperation mit dem
Lepsiushaus Potsdam, 1. bis 3. März 2015
Die systematischen Vertreibungen, Todesmärsche und Massaker,
denen die armenische Bevölkerung des Osmanischen Reiches ab
April 1915 ausgesetzt war, werden vielfach als erster Völkermord des
20. Jahrhunderts angesehen. Es handelte sich um ein
Jahrhundertverbrechen, das sich während des Ersten Weltkriegs
keinesfalls unbemerkt ereignete: Deutsche Missionare, Diplomaten
und allen voran Militärs wurden unmittelbare Zeugen der gewaltsamen
Geschehnisse. Die deutsche Reichsregierung stand ihrem
jungtürkischen Kriegsverbündeten dennoch in treuer
Waffenbrüderschaft zur Seite. Fast auf den Tag genau vor 100 Jahren
nach dem Völkermord stellt sich daher einmal mehr die Frage nach
der Verwicklung und Mitverantwortung der deutschen Akteure.
In der vom Deutschen Historischen Museum und dem Lepsiushaus
Potsdam organisierten internationalen und interdisziplinären Tagung
diskutieren renommierte Wissenschaftlerinnen und Wissenschaftler
über die Rolle des Deutschen Reiches während des Völkermords an
den Armeniern. Wie verhielt sich die Reichsregierung, wie die
Diplomaten und Militärs? Welche Abhängigkeiten bestanden zwischen
den Kriegsverbündeten? Welche Strukturen und Wege humanitärer
Hilfe konnten während des Ersten Weltkrieges etabliert und genutzt
werden? Die Konferenz aus Anlass des 100. Gedenktages an den
Völkermord an den Armeniern wird ein differenziertes Bild der
damaligen Ereignisse nachzeichnen und mögliche
Handlungsspielräume auf deutscher Seite beleuchten.
Alle Vorträge werden simultan ins Deutsche und Englische übersetzt.
ORT
Zeughauskino, Deutsches Historisches Museum
ANMELDUNG
Anmeldung erforderlich bis zum 23. Februar,
unter [email protected].
PROGRAMM
1. März 2015
18.00–18.30 Uhr
Eröffnung der Konferenz
Begrüßung, Prof. Dr. Alexander Koch, Deutsches Historisches
Museum, Dr. Rolf Hosfeld, Lepsiushaus Potsdam
18.30–20.00 Uhr
Eröffnungsvortrag
Mark Levene (University of Southampton)
Tödliche Geopolitik, ethnische Mobilisierung und die Verwundbarkeit
von Menschen 1914–1918
Deadly geo-politics, ethnic mobilisations and the vulnerability of
peoples, 1914–1918
2. März 2015
9.00–10.00 Uhr
Anmeldung
10.00–12.00 Uhr
Panel I
Deutsch-Osmanische Politik und die armenische Frage
German-Ottoman policy and the Armenian Question
Moderation: Rolf Hosfeld
Taner Akcam (Clark University):
Die europäischen Mächte und die armenische Frage
The European Powers and the Armenian Question
Thomas Schmutz (Universität Zürich):
Die deutsche Rolle und die Reformdiskussion zwischen 1913–1914
The German role in the reform discussion of 1913–1914
Erik Jan Zürcher (Universität Leiden):
Die unionistische Entscheidungsfindung 1913–1915
Unionist decision making 1913–1915
Ronald Suny (University of Michigan):
Kommentar
12.00–14.00 Uhr
Pause
14.00–16.00 Uhr
Panel II
Die Reichsregierung, das Auswärtige Amt und der Völkermord an den
Armeniern
The Imperial Government, the Foreign Office and the Armenian
Genocide
Moderation: Roy Knocke
Martin Kröger (Politisches Archiv des Auswärtigen Amtes, Berlin):
The Armenian files in the Political Archive of the Foreign Office –
Origin, transmission, possibilities
Die Armenienakten im Politischen Archiv des Auswärtigen Amts –
Entstehung, Überlieferung, Möglichkeiten
Hans-Lukas Kieser (Universität Zürich):
Wangenheim und das jungtürkische Komitee. Eine Geschichte von
Hoffnung, Täuschung und Genickbruch (1913–1915)
Wangenheim and the Young Turk Committee. A history of hope, deceit
and neck breaking (1913–1915)
Christin Pschichholz (Universität Potsdam/Lepsiushaus):
Kolonialer Pragmatismus? Warum der Widerspruch aus dem
Deutschen Reich gering blieb
Colonial Pragmatism? Why few objections came from the German
Empire
Ashot Hayruni (Staatsuniversität Eriwan):
Hätte die kaiserliche Regierung den Völkermord an den Armeniern
verhindern können, ohne die Waffenbrüderschaft mit der Türkei zu
gefährden?
Could the Imperial Government have prevented the Armenian
genocide
without endangering the brotherhood in arms with the Turks?
Ulrich Sieg (Philipps-Universität Marburg):
Kommentar
3. März 2015
9.00–11.00 Uhr
Panel III
Das deutsche Militär im Osmanischen Reich
German Military in the Ottoman Empire
Moderation: Christin Pschichholz
Alexander Krethlow (Universität Bern):
Der Armeniergenozid und das deutsche Militär
The Armenian genocide and the German military
Jürgen Gottschlich (Istanbul/Berlin):
„Hart, aber nützlich“ – Hans Humanns Haltung zum Völkermord
“Tough, but useful” – Hans Humann’s position toward the genocide
Ozan Arslan (University of Economics, Izmir):
Wer steht in der Verantwortung an der Kaukasusfront? Eine
Einschätzung der Entscheidungsprozesse und die angespannte
Allianz zwischen dem Deutschen Reich und den osmanischen
Offizieren, 1914–1918
Who is in charge of the Caucasian Front?: An Assessment of the
Decision-Making Process and the Uneasy Alliance between the
Imperial German and Ottoman army officers, 1914–1918
Hilmar Kaiser (Phnom Penh):
Die osmanische dritte Armee und die Vernichtung der Armenier im
Bezirk Erzincan
The Ottoman Third Army and the Extermination of the Armenians in
Erzindjan District
Oliver Stein (Freie Universität Berlin):
Kommentar
11.00–11.30 Uhr
Kaffeepause
11.30–13.00 Uhr
Panel IV
Deutsche Verwicklungen – Fallstudien
German Involvement – Case Studies
Moderation: Rolf Hosfeld
Judith Perisic: (Universität Mainz):
Die deutschen Verflechtungen beim Aufstand der Armenier und
dessen Niederschlagung in Urfa
The German involvement in Armenian insurrection and its
suppression in Urfa
Fabian Stremmel (Ehringhausen, BAMF):
Das deutsche Kulturprogramm in der Provinz Aleppo und der Genozid
an den Armeniern
The German Cultural Programmes in the Aleppo Province and the
Armenian Genocide
Sigurd Sverre Stangeland (Collegium Hungaricum et Germanicum,
Rom):
Konsul Walter Rössler, Vali Djelal Bey und Beatrice Rohner – ein
Triumvirat im Einsatz für die Armenier
Consul Walter Rössler, Vali Djelal Bey and Beatrice Rohner – A
triumvirate on the side of the Armenians
Hilmar Kaiser (Phnom Penh):
Kommentar
13.00–14.30 Uhr
Pause
14.30–16.30 Uhr
Panel V
Humanitäres Netzwerk, Moralpolitik und Nachwirkungen
Humanitarian Networks, Moral Politics and Aftermath
Moderation: Roy Knocke
Alexandra Przyrembel (KWI Essen/KHK Kolleg):
Humanität in der Krise – die Massaker an den Armeniern (1895–1915)
Humanitarianism in Crisis – the Armenian Massacres (1895–1915)
Rolf Hosfeld (Lepsiushaus Potsdam):
Von der Moralpolitik des späten 19. Jahrhunderts zu den Anfängen
internationalen Rechts
From the moral politics of the late 19th century to the beginnings of
international justice
Claire Mouradian (CNRS, Paris):
Von Sèvres bis Lausanne: eine Frage von strafrechtlicher Vergeltung
hin zur Entlastung
From Sèvres to Lausanne: the issue of retribution towards
exoneration
Raymond Kévorkian (Paris):
Kommentar
18.00 Uhr
Öffentliche Podiumsdiskussion
100 Jahre Völkermord an den Armeniern – Ein Kapitel deutscher
Geschichte?
Ort: Schlüterhof, Deutsches Historisches Museum
Begrüßung
Prof. Dr. Alexander Koch, Präsident der Stiftung Deutsches
Historisches Museum
Dr. Rolf Hosfeld, Wissenschaftlicher Leiter des Lepsiushauses
Potsdam
Es diskutieren
Shermin Langhoff, Intendantin des Maxim-Gorki-Theaters Berlin
Markus Meckel, Präsident des Volksbunds Deutscher
Kriegsgräberfürsorge e.V. und Mitverfasser der Bundestagsresolution
zum Völkermord an den Armeniern von 2005
Prof. Dr. Mihran Dabag, Direktor des Instituts für Diaspora- und
Genozidforschung der Ruhr-Universität Bochum
Moderation
Dr. Jacqueline Boysen, Journalistin, Berlin
Anmeldungen zur Podiumsdiskussion bis zum 3. März 2015
unter [email protected].
6)
Third ICRAR Conference held at:
The Center for Research on Antisemitism,
Berlin Institute of Technology, Germany
A conference organized by
The International Consortium for Research on Antise
mitism and
Racism (ICRAR),
Center for Research on Antisemitism, Berlin
Pears Institute for the study of Antisemitism, Lond
on
Sabancı University, Gender and Women’s Studies Foru
m, Istanbul,
Central European University, Department of Gender S
tudies, Budapest.
The history of genocide and its aftermath cannot be understood
without taking gender into account. As research on the history of the
Holocaust and other genocides has demonstrated, genocidal violence
has different but related effects on men and women, on gender
relations and on gender hierarchies. Its processes have imposed new
meanings on biological differences, femininity and masculinity, and
on sexuality. Post-genocidal periods have witnessed the
reconstitution of gender relations and the gendering of memory.
Histories and memories of genocide are deeply gendered, both in their
content and their silences.
In this conference we aim to bring together Holocaust scholars with
experts in the emerging field of gender and genocide. 2015 will mark
the centenary of the Armenian genocide and, accordingly, we aim to
pay particular (but not exclusive) attention to research that focuses on
its specific history and memory.
We welcome contributions from regions both in and outside Europe,
as well as diverse approaches and perspectives that enhance our
understanding of the histories and memories of the Armenian
genocide. Papers that situate the gendered aspects of the Armenian
genocide in the larger history of genocides and analyze it in relation to
the Holocaust and other genocides are particularly welcome.
Central questions include (but are not limited to):
What is the function of gender in the exclusionary ideologies
(antisemitism, racism) at work in different genocides?
How are genocidal discourses and processes shaped by regimes of
gender and sexuality?
How far can queer approaches to genocide research in general and to
the Armenian genocide in particular open up new perspectives?
How do scholars comprehend and theorize the different uses of
sexual violence in genocides in general, and the Armenian genocide
in particular?
How does gender frame responses (political, legal, literary, visual) to
sexual violence? How can we analyze layers of gendered silencing
around sexual violence?
How do we conceptualize the end of genocide? Who are the
“survivors” of genocide? What are the different ways in which
conceptions of “post-genocide” and “survival” are gendered?
How are “humanitarian interventions,” post-genocide processes and
transitional justice gendered, sexualized, racialized and ethnicized?
What are the different ways in which gender operates within postgenocide discourses, historiographies, memory works and silences?
How is the Armenian genocide memorialized and gendered through
monuments, museums, digital archives and other memory sites?
What current initiatives deal with or mobilize gendered memories of
genocide? How do they contribute to or challenge genocide
recognition and genocide denial?
Deadline for applications: November 30, 2014
Please send a title and abstract (max. 300 words) together with your
contact information and a brief CV to:
Dr. Dilek Güven, Center for Research on
Antisemitism: [email protected]
Kontakt
dilek güven
Zentrum für Antisemitismusforschung TU Berlin
[email protected]
Herunterladen